Trabzon, tarih boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin bir şehirdir. Doğu Karadeniz’in incisi olarak anılan bu güzel şehir, tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşan pek çok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Bu eserlerden biri de şüphesiz ki Gülbahatun Camii’dir.
Gülbahatun Camii, Trabzon’un tarihi Fatih Mahallesi’nde, Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. 16. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi olan Haseki Hürrem Sultan tarafından yaptırılan bu camii, ismini Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi olan ve Trabzon’da hayır işleriyle tanınan Gülbahatun’dan almaktadır.
Caminin dış cephesi, yontma taş işçiliğiyle süslenmiş ve zarif hatlarıyla göz kamaştırmaktadır. İhtişamlı mihrabı, minberi ve çini süslemeleri, mimari açıdan büyük bir ustalıkla inşa edildiğini gösterir. Bu detaylar, ziyaretçileri adeta bir zaman yolculuğuna çıkarırken, tarihi ve kültürel bir yolculuğun da kapılarını aralamaktadır.
Gülbahatun Camii, Osmanlı dönemi mimarisinin yanı sıra bölgedeki Bizans ve Trabzon İmparatorluğu izlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Bu nedenle cami, tarih ve sanat meraklılarının yanı sıra araştırmacıların da ilgisini çekmektedir. Restorasyon çalışmaları sayesinde zaman içinde zarar gören yapı, günümüzde eski ihtişamıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir.
Gülbahatun Camii sadece bir ibadethane olmanın ötesinde, Trabzon halkının tarihine ve kimliğine olan bağlılığının bir simgesidir. Camii, özellikle Ramazan ayında ve dini bayramlarda dolup taşan cemaatiyle canlanırken, yerli halkın ve şehre gelen turistlerin önemli bir ziyaret noktası haline gelmiştir.
Gülbahatun Camii Trabzon’un tarihi mirasının en değerli yapılarından biri olarak ayakta durmaktadır. Tarih kokan duvarları arasında adeta geçmişe yolculuk yaparak, büyük bir kültürel zenginliği keşfetmek mümkündür. Trabzon’un güzellikleri arasında gizli kalmış bu eşsiz cami, gelecek nesiller için de önemini korumaya devam edecek ve ziyaretçilerine tarih dolu anlar yaşatmaya devam edecektir.