Trabzon’da öğretmenler iş bırakma eylemi yapıyor

Eyüpsultan’da okul müdürü İbrahim Oktugan’ın öldürülmesi sonrası Trabzon’da öğretmenler eyleme gidiyor. Bugün gerçekleştirilecek eylemler nedeniyle çok sayıda öğretmen okullarda eğitim verilmiyor.

Trabzon’un Ortahisar ilçesi Meydan Parkı’nda toplanan çok sayıda sendikaya bağlı öğretmenler iş bırakma eylemi yaptıklarını açıkladı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“CİNAYETİN SORUMLUSU SİYASETTİR”

“İsyandayız. Bu ülkede 74 yaşında bir eğitim emekçisi silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Bu ülkenin gençliğine ve çocuklarına eğitim hizmeti verdi. Düşünün bir insan 74 yaşında ne için çalışır? Ancak iki nedeni olabilir. Birincisi ülkesini, çocukları ve gençleri çok seviyordur ve Cumhuriyet’in ihtiyaç duyduğu nesilleri yetiştirme ideali ile doludur ya da geçinemediği için sefalete mahkum bırakıldığı ve açlıkta terbiye edilmeye bırakıldığı için çalışıyordu. Bu sistemi ve karanlık düzeni reddediyoruz. Bu cinayet bir anlık öfkeyle, bir öğrenci tarafından gerçekleştirilmiş bir vaka olarak asla değerlendirilemez. Bu cinayetin sorumlulularını kınıyoruz. Bu cinayetin sorumlusu şiddeti olağanlaştıran siyasettir. Hayatın her alanına şiddeti tanımsadan ve şiddete yol veren siyasi amaçları için Türkiye halkını terbiye etmenin yolunu bulan AKP iktidarıdır. Biz insanca çalışma koşullarını sonuna kadar savunacağız. Her fırsatta toplumun önüne itiyorlar. Kendi yanlış politikalarının sorumlusunu okullarımızda öğretmen arkadaşlarımızı, idareci arkadaşlarımızı veliler ve kendi çocuklarımız ile karşı karşıya getirirler”

“BÖYLE BİR NOBRANLIĞA HAKLARI YOK”

“Eğitimi özelleştirip paralı hale getirdiler. Biz onların kapı kolu falan değiliz. Biz bu memleketin çocuklarına ve yurttaşlarına hizmet veriyoruz. Boyun eğmeyeceğiz. Biz anlatmaya ve öğretmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Bu ülkede milli eğitim bakanları ataması yapılmadığı ve işsiz kaldığı için hayatına kıyan öğretmen arkadaşlarımız için yeri geldi yaşamlarına kıyıyorlar demeden sivri dilini gösterdi. Öğretmenler 24 saat eğitim hizmeti verirken, az çalışıyorlar deme hadsizliğini gösterdi. Kimse Türkiye’nin eğitim emekçilerine böyle bir nobranlığı gösterme hakkı değildir. Çarşıda, pazarda ve iş yerinde şiddet kültürü ile iç içeyiz. Bu şiddet kültürü bilerek ve isteyerek sistematik bir şekilde üretiliyor. Televizyonlarımızda en çok izlenen filmlere bakın. Sinemalara bakın, sosyal medya platformlarındaki oyunlara bakın. Hepsinde bir şiddet, sevgisizlik ve cinayet var. Sıra eğitimcilere ve eğitimcilerin bilimsel demokratik eğitim talebine geldiğinde, laiklik ve bilimsellik ilkesine savaş açanlar Cumhuriyet’in aydınlanması ile savaş içerisinde girenler bu memleketi sevgisiz ve ahlaksız bıraktılar. Saygısız bıraktır. Toplumu böldüler ve ayrıştırdılar.

“BİZE REVA GÖRÜYORLAR”

“Biz bu toplumu tekrar birleştireceğiz ve aydınlığa çıkaracağız. Bu toplumu bilim toplumu yapacağız. Ülkemizde insanları istedikleri gibi inandığı bir ülke yapacağız. Dünyanın tüm çağdaş ülkelerinde, demokratik ülkelerinde öğretmene çok ama çok değer verilir. Ağzını her açtığında memleketimiz için ve bu memleketin kültüründe ar var, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum anlayışını birilerine pelesenk edenler, öğretmene hoyrat ve açlığa mahkum eden anlayışı bize reva görüyorlar. Biz kendimizi biliyoruz. Kendimizden eminiz. Bir kurtuluşumuz var. Kurtuluşumuz kolay. Biz siyasi iktidarın saygısına asla muhtaç değiliz. Biz mesleğimize ve memleketimize saygımızı, sevdamızı kendimi koruyacak ve güçlendireceğiz. Dayanışma ve birlik içerisinde olacağız. Mesleğimize sahip çıkacağız. Bunu memleketimiz için sorumluluk bilinci ile yapacağız”

”SAYGISIZLIKLARA KARŞI AYAĞA KALKALIM”

“Eğitim emekçisi arkadaşlar. Şu an sendikalarımız, bakanlık önünde birlikte AKP’nin nobranlığına karşı eğitimde şiddet yasasının çıkarılması ve mesleğimizin değerlersizleştirilmesine son verilmesi ve son verilmesi için yan yana ve omuz omuzalar. Bizim acımız var. Biz çağrı yaptık. Bizim cenazemiz var. Gelin bu cenazeyi birlikte kaldıralım. Mesleğimize ayrı gayrı göstermeyelim. AKP’nin eğitim emekçilerine gösterdiği saygısızlık karşısında ayağa kalkalım. Ayağa kalkalım ve haklarımızı beraberce kazanalım.”

“BU ÇAĞRIYI ASLA AMA ASLA UNUTMAYALIM”

“Bu çağrımıza talimatı saraydan alanlar, talimatı ağababalarından alanlar yanıt vermediler. Ne merkezi olarak ne yazık ki yerelde kentimizde. Biz biliyoruz. O sendikaların kalbi şu an burada bizimle atıyor. Şunu asla unutmayacağız. Sendikaların karargâhı okullar ve iş yerleridir. Buralarda meclisleşeceğiz. Memleketimize saygı duymanın sahip çıkmanın yolunu bulacağız. Bu laik eğitim, bilimsel ve parasız eğitim düşmanları karşısında bu memleketimizin bayrağını savunacağız. Bu çağrıya olumlu yanıt veren ve olumlu bulan sendikalar olarak hem burada hem de bakanlık önünde yan yanayız. Türkiye eğitim emekçilerini beraberce selamlıyoruz. Hukuksuzluğa, şiddete, saygısızlığa ve laiklik karşıtlığına, Cumhuriyet düşmanlarına bedeli ne olursa olsun ne pahasına olursa olsun bu toprakların selameti ve aydınlık yarınlar için, bu topraklara bağımsızlık girinceye kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.  Birlikte ve yan yanayız. Omuz omuzayız. Bu birlikteliği güçlendirmek asla ama asla sendika merkezleri ve şube başkanlarının işi değildir. Bu birlikteliği geliştirecek olanlar kara tahta başında, velilerimizin beraberce konuşması ve tartışmasıdır. Beraberce üretmesidir. Bu çağrıyı asla ama asla unutmayalım.”

Exit mobile version