Ulusal Fındık Kurulu Yönetim Kurulu üyesi ve DKİB Fındık ve Mamulleri Sektör Komitesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Aslantürk, üreticiyi uyardı ve ''ürünü erken satmayasınız'' istedi. Aslantürk, “Yılların verdiği tecrübeye dayalı fındık fiyatının Eylül ayından itibaren artarak devam edeceğini çok rahatlıkla söyleyebilirim. 3 haneli fiyat bekliyorum” dedi.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliğinde Fındık Sektörü ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. DKİB’nin Trabzon’da bulunan merkezinde düzenlenen basın toplantısına DKİB Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Ulusal Fındık Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Aslantürk, Sektör Kurulu Başkanı ve TTB Eski Başkanı Mehmet Cirav ile DKİB Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

Toplantıda ilk olarak söz alan Gürdoğan, “Burada yerleşik olup, ihracatını Trabzon dışında yapan, sektörü Trabzon dışında temsil etmek isteyenlere bunun cevap olacağını düşünüyoruz” dedi.

FINDIK ÜRETİMİ OLDUKÇA DÜŞÜK

Sektör kurulu başkanı Cirav ise, “Her yıl taban fiyat açıklandığında bir takım serzenişler oluyor sağdan soldan. Öncelikle fındığın Trabzon, Giresun ve Ordu illerini aldığımızda bu 3 ilde fındık üretimi dekar başına oldukça düşük sayılabilecek düzeyde.

Yani bu 70 kilo ile 150 kilo arasında değişen rakamlar. Bu rakamlar çerçevesinde fındığa bugünki şartlarda verilecek hiçbir fiyat üreticiyi tatmin etmez. Ama bunda tatmin olmayan üreticinin kabahati yok. Kabahat bu işin planlamasını yapan Tarım Bakanlığında.

ÜRETİLECEK FINDIĞIN YÜZDE 30 – 40’I ÜRETİLİYOR

Çünkü bu kadar saydığım alanlardaki miktarda, üretilecek fındığın yüze 30’u 40’ı ancak üretiliyor. Dolayasıyla bu yüzde 30 – 40 verimle çalışan müesseseyi düşünün kar eder mi, etmez!

Bu büyük zafiyettir bizler için. Biz TTB’de bulunduğumuz süre içinde defalarca ilgili bakanlıklarla görüştük. Öncelikle şunu söyledik. Doğrudan gelir desteği değil üretime destek verilmesini çok önerdik. Üretime destek verirseniz ki bu destek de kayda değer para olursa, 500 kilo 600 kilo üreten üretici bile bir miktar daha almak için çaba sarf eder. Şimdi öyle değil. Tembellik oluştu. Dekar başına, dönüm başına verilen para var. Gerçi o para da bugün ki şartlarda düşük para.

Bu modelin değişmesi lazım. Yani verimli çalışmamız lazım. Türkiye’nin fındık üretim potansiyeli aslında 1,5 milyon ton. Ama bu tarım ürünü. Bugün olur, ertesi gün az olur. Ama az olduğunda 500 _ 600 bin tona düşmez. Biz böyle yapmakla, verimliliği düşük tutmakla ne yapıyoruz, ABD’deki fındık bahçelerinin gelişmesini duyuyorsunuz. Şili’de aynı şekilde, Gürcistan, Azerbaycan, İtalya her yerde fındık üretimi artıyor. Çünkü oradaki maliyet 1 dolar veya 1 dolar 25 sent. Belki bizde 2 dolar. Trabzon ve Ordu arasından bahşediyorum.

Abdülkadir Ömür mutluluğa ilk adımı atıyor Abdülkadir Ömür mutluluğa ilk adımı atıyor
TABAN FİYATLA BU İŞ ÇÖZÜLMEZ

Devletin buna kalıcı çözüm bulması gerekir. 80 lira taban fiyat olmadı 100 lira taban fiyatla bu iş çözülmez. Bu işler hem üretimi fazla yapmalıyız, hem de maliyetleri aşağı çekip, Türkiye’nin söylediğinin olması lazım. Yıllardır uygulanan bu politika ile önümüzdeki yıllarda fındık işi bizim devlete külfet olacaktır. Az üretim bile külfet olacak. Geçen yıl 100 küsür ton fındık TMO’da kaldı. Bu yıl fındık beklenen düzeyde değil de onlar değerlendirilecektir.

Biz geçmişten beri hep bu tezi savunduk. Üretime destek, kilo başı destek…

TÜRKİYE’DE ALICI FİRMA, YURT DIŞINDA FINDIK ÜRETİMİ İLE İLGİLİ DENEMESİ VAR

Türkiye’de alıcı firma var. Bu firmanın dünyanın çeşitli yerlerinde fındık ile ilgili üretim denemesi var. Yatırımı var. Milyonlarca para harcıyor bu işler için. 10 lira harcıyor belki 1 liralık verim alıyor. Neden böyle yapıyor. Türkiye’de alım ve fındık politikasının gelecekte Türkiye’de ki fındığın azalacağını, hükümetlerin pahalı fiyat vereceğini, işin çözümüne değil günlük işlerle devam ettiğini görüyorlar.

SON YILLARDA ÇALIŞMALAR NETİCELERİNİ VERDİ

Sebahattin Aslantürk ise, “ABD yıllardır 35 – 40 tonda gidiyorlardı. 80 bin tonu aştılar. 10 yıl içinde 200 bin tona ulaşan beklenti var. Azerbaycan, Şili, Avustralya gibi ülkelerde Türkiye’de de faaliyette bulunan uluslararası şirket oradaki üretimin arttırılmasını teşvik ediyor. Haklı gerekçeleri olabilir ama bizim acilen alan bazlı verimliliği arttıracak politikalar üretmemiz gerekiyor.

Bununla ilgili son yıllarda yapılan çalışmalar neticelerini verdi. Olabiliyor bu.. Biz seyreltme ve budama ile verimi 2 katına 3 katına kadar arttırabiliyoruz. Ama onun yanında bir de yenileme çalışmalarını yaparak bunu 4 – 5 katına kadar çıkarmamız mümkün.

Türkiye’de 700 bin ton üretim yapılıyorsa buna 5 katına çıkarmak mümkün.

3 HANELİ RAKAMLAR BEKLİYORUZ

TMO veya benzeri kuruluş yerine Türkiye’nin uzun vadeli belli bir fiyatı olmalı. Fındığın merkez bankası olmalı. Bu yıl 700 bin tona ulaşmayacak rekolte bekliyoruz. Belki de Eylül’de TMO’nun fiyatının üzerine çıkılacak. 3 haneli rakamlar bekliyoruz.

20 yılın üzerinde bahçelerde analiz yapıyorum. Rekolte çalışmaları yapıyorum. Bu yıl ki kadar boşun olduğu bir yıl görmedim. 22 yılda anormal boş vardı, bunun da nedeni döllenme nedeninde yağışın aşırı olmasına bağladık.

Son yıllarda zararlılar da artmaya başladı. Küllenme ve kokarca zararı aşı derece oldu. Devletin ve üreticinin alacağı önlemler o iklime bağlı gelişmesi gerekiyor.

MİRAS HUKUKUNUN TAMAMEN YAZILMASI GEREKİYOR

Miras hukukunu tamamen yeniden yazacağız. Fındık üretici tanımını yeniden yapacağız. Belli miktarın altında üretim yapılacak alanlar belirlenecek.

TÜİK’in 600 bin üretici tanımı var. Onu 60 bine düşürürsek, hem gerçek manada üretici, hem de dünya pazarında rekabetçi sektörü ortaya koymuş olacağız.

Şu an üretici bu 3 doların karşılığı yüzde 80’ini gider veriyor.

Bazı arkadaşlarımız çıkmış bu fiyatla ihracatımız arttıramayız diyor ama üretici geçirebiliyor mu kardeşim. Yüzde 80’i gider olduğu yerde sen nasıl dersin bu şekilde” dedi.

10 yılda yüzde 50’nin altına düşüyoruz. Geçen yıl yüze 68’di. Yüzde 85’den geldik bu seviyelere. Aynı alanda bizim verimi ve kaliteyi arttırıcı, modeli geçmediğimiz takdirde önderliğimizi1 10 yıl içinde kaybedebiliriz.

3 HANELİ RAKAM BEKLİYORUM

Fındık fiyatının 3 haneli rakamlara ulaşacağını ifade eden Sebahattin Aslantürk “Rekoltenin az olması arz talebi hesapladığımız zaman devreden fındığın bile tamamının ki TMO’nun elindeki ürünün de satılacağı ortaya koyuluyor. Yılların verdiği tecrübeye dayalı fındık fiyatının Eylül ayından itibaren artarak devam edeceğini çok rahatlıkla söyleyebilirim.

3 haneli fiyat bekliyorum. Hanenin içinde ikinci sıfırın nereye gideceği konusunda bir şey veremem. 2024 mahsülünden görüntüye göre fiyatlar şekillenir. Üreticinin emanete 1 kola mal vermemesi gerekiyor. İhtiyacı miktarda ürünü pazara indirmesi lazım. Ki istediğini alması lazım. Fındığın fiyatını belirleyecek üreticinin kendisi. Üzerine düşeni yapması lazım” dedi.