Gelelim olayın farklı bir boyutuna. Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, basın toplantısında haklı olarak kendini ve kendi doğrularını ortaya koymak istedi. Bu, anasının ak sütü gibi helaldir. Basın mensupları olarak da bunu kamuoyuna duyurmamız, meslek etiği gereğidir. Fakat, bir oda başkanının konuşurken, başta basın mensuplarımız olmak üzere şehrin yönetenleri ile ilgili ‘hain’, ‘fetöcü’ ve benzeri ahlaki olmayan ifadeler kullanmaya hakkı yoktur.
Bu sözleri, öncelikle her ne kadar bize sarf edilmemiş olsa da bir basın mensubu olarak kendisine iade ediyoruz ve hem basın mensuplarına söylediği sözlerle ilgili hem de bu şehrin iradesi olan milletimiz tarafından seçilmiş belediye başkanlarına karşı kullandığı ifadelerden ötürü özür dilemeye davet ediyoruz. Hak, hukuk, adalet veya ilahi adalet; tabii ki bunları kullanmak sizlerin en doğal hakkıdır. Bu manada, haklı olduğunuz her yerde basın her zaman yanınızdadır, ama haksız olduğunuz zaman basının eleştiri hakkını kullanmak da en doğal hakkıdır.
Siz, işinize gelmediği zaman basını, hain yönetenleri ‘hain’, işinize geldiği zaman iyi işini güzel yapan ilan edemezsiniz. Siz bu hakka sahip değilsiniz, hiçbir şekilde buna müsaade etmeyiz. Sayın Oda Başkanı, bunu da bilmenizi özellikle isteriz. Gidin, önce Sürmene Belediye Başkanı olan, sizin şoförlerinizin ve halkımızın seçtiği belediye başkanınızla işe başlayın.